Kendiliğinden renklenen gözlük camları: herkes için rahat ve iyi görme

Her gözlük kullanıcısının bildiği gibi, en ideal olanı gözlüğü taktığınızda her türlü duruma farkına varmayacağınız kadar iyi adapte olmasıdır. Bu nedenle güneş gözlüğüyle optik gözlüğünü değiştirip durmak çok rahatsız edici olabilir. Gözlükleri değiştirirken ve ihtiyacınız olmayanı kılıfına geri koyarken belli bir süre kusursuz görmemeniz değerli zamanın kaybolmasına neden olan yorucu bir süreçtir. Kendiliğinden renklenen camlar, bu zor durum için iyi bir çözüm sunabilir. İyi kalitede kendiliğinden renklenen veya "fotokromik" camların seçiminde nereden başlanır? Daha fazla bilgi almak amacıyla DAHA İYİ GÖRME, ZEISS PhotoFusion sorumlusu Senior Ürün Müdürü Volker Gahr'la konuyu konuştu.

DAHA İYİ GÖRME: Kendiliğinden renklenen camlar uzun süredir piyasadalar. Açık renkten koyu renge geçmeleri neredeyse bir sihir gibi fakat birçok gözlük kullanıcısı için bu camlar hala demode veya hiç çekici değil. En son nesil kendiliğinden renklenen camlar neler sunuyor? Eski modellere göre nasıl gelişmeler kaydedildi?

Volker Gahr: PhotoFusion olarak bilinen ZEISS fotokromik camlardaki gelişmeler konusuna geçmeden önce gözlük kullanıcılarından, ideal kendiliğinden renklenen camlarının nasıl görünmesini ve hangi kalite ve özelliklere sahip olmasını istediklerini tarif etmelerini istedik.

Kullanıcılar tarafından söylenen özelliklerin ilk sırasında camların güneş ışığına hızlıca tepki gösterebilmesi ve iç mekanlarda koyu renkten açık renge dönebilmesi oldu. Dışarıya çıktığım anda camlar koyulaşmalı ve içeriye girdiğim anda mümkün olan en hızlı şekilde açılmalıdır. Mağazaya girip de karanlığın içinde kalakalmanın ne kadar sinir bozucu bir şey olduğunu tarif etmek güç!

Bahsedilen diğer konuya, yani kendiliğinden renklenen camların eski veya demode olarak değerlendirilmesi konusuna gelirsek, bu daha çok daha eski kendiliğinden renklenen cam neslinde yaşanan sorunlara bağlıdır. Açık renge dönmeleri gerektiğinde, bu camlar uzun bir süre orta açıklık aşamasında kalıyordu. Bu eski camların kahverengi seçenekleri açık renkte bile hafif sarı görünüyordu ve bu da estetik açıdan hiç de çekici görünmüyordu.

Bu nedenle günümüzün gözlük kullanıcıları, normal gözlükmüş gibi görünmesi için kendiliğinden renklenen camlarının iç mekanda tamamen açık renge dönmesinin çok önemli olduğunu düşünüyor. Bu da, camların değişen ışık koşullarına göre hızlıca tepki gösterebilmesine ilave olarak kullanıcıların önemli olduğunu söylediği ikinci önemli noktaydı.

Modern kendiliğinden renklenen camların, normal güneş gözlüklerinde olduğu gibi UV ve kamaşma koruması sağlaması bekleniyor.

Bunlar, PhotoFusion'ın geliştirilmesinin temelini oluşturan müşteriler tarafından talep edilen anahtar özelliklerdi. Ayrıca, gözlük kullanıcılarının kendiliğinden renklenen camları satın alırken bakması ve karşılaştırmaları gereken anahtar kriterleri de temsil ediyor.

DAHA İYİ GÖRME: Camların değişen ışık koşullarına hızlıca tepki göstermesini nasıl sağlıyorsunuz?

Volker Gahr: İşin sırrı, camların içindeki yüksek enerjili UV ışığına tepki veren özel fotoaktif moleküllerde. Güneş ışığı cama vurduğunda, camların kararmasına neden olan bu moleküllerin yüzey alanını arttırır. Güneş ışığı veya UV ışığı ne kadar güçlüyse, cam o kadar kararır. UV ışığı kaybolduğunda moleküller orijinal boyutlarına küçülür.

Fotoaktif moleküller, görevlerini en hızlı şekilde yaptıklarından emin olmak amacıyla PhotoFusion camlar için optimize ettiğimiz özel bir kimyasal bileşimdir.

DAHA İYİ GÖRME: UV ışığı konusuna gelirsek, ZEISS kendiliğinden renklenen camlar gerçekten de ZEISS güneş gözlüğü camları kadar yüksek UV koruması sağlıyor mu? Aşırı güneş ışığı olan dağda bile kullanabilir miyim mesela?

Volker Gahr: Güneş gözlüğü camlarımız gibi, PhotoFusion camlar da %100 UV koruması* sağlar, bu da mümkün olan en iyi korumaya sahip olacağınızdan emin olabilirsiniz demek oluyor. PhotoFusion'ın UV filtre etkisi camlar açık renkteyken tamamen aktiftir. Güneş ışığı dağlarda özellikle güçlüdür çünkü yükseğe çıktıkça UV radyasyonu daha da yoğunlaşır. PhotoFusion'ı seçerek gereksiz hiçbir risk almadığınızdan emin olabilirsiniz. Rahat görme için UV koruması tek anahtar değildir: Parlak güneş ışığıyla başa çıkmak için kamaşma korumasına da ihtiyacınız var. Bu nedenle yüksek irtifalarda daha aşırı faaliyetler yapan kişiler özel uygulamalar için tasarlanmış camlardan yararlanabilir. Bunlara, buz tırmanışı veya karda uzun yürüyüş gibi faaliyetler yapıyorsanız yan koruma, daha koyu renk ve ayna kaplaması eklenebilir. Kar ışığı ayna gibi yansıtır, bu da yoğunluğunu arttırır.

DAHA İYİ GÖRME: Sizce kimler kendiliğinden renklenen camlardan yararlanabilir?

Volker Gahr: Kendiliğinden renklenen camlar rahat ve iyi görmeyi sağlar. İster içeride ister dışarıda olunsun, görmenizin doğru olmasını sağlarlar. Bu nedenle kendiliğinden renklenen camların, zamanının çoğunu binalara girip çıkarak geçiren veya iki gözlük arasında geçiş yapmanın gerçekten sorun olduğunu düşünenler için çok iyi bir çözüm olduğunu söyleyebilirim. Ve elbette ışığa karşı hassas kişiler için de özellikle iyi seçim olacaktır çünkü gözlerinizi durmadan kısmak çok yorucu olabilir ve aşırı durumlarda baş ağrılarına sebep olabilir.

DAHA İYİ GÖRME: Ve de kırışıklıklara...

Volker Gahr: Olabilir. Fakat bizim ZEISS olarak ana odak noktamız elbette optimum, rahat görmeye erişmek. Eğer bunun sonucunda daha az kırışıklık da olacaksa, bu elbette ilave bir avantajdır!

DAHA İYİ GÖRME: PhotoFusion için kullanılan moleküller ne kadar süreyle görevlerini yerine getirebiliyor?

Volker Gahr: Asla yorulmuyorlar! Camın ömrü boyunca kabiliyetleri fark edilir bir derecede asla azalmıyor. Bahsi geçmişken, kendiliğinden renklenen cam dürbün, mikroskop ve kamera mercekleri kategorisindeki gibi bir "optik cihaz"dır, bu nedenle belli bir bakım ve koruma gerektirir. Mükemmel antirefle özellikleri olan sert cam kaplaması içeren iyi bir yüzey kaplamasının camın ömrünü uzatacağına ve ilave rahatlık sağlayacağına şüphe yoktur.

DAHA İYİ GÖRME: Araç kullanırken kendiliğinden renklenen camların kullanılmasına dair birçok tartışma var. PhotoFusion camlar sürücüler için uygun mudur?

Volker Gahr: PhotoFusion camları takarken kesinlikle araç sürebilirsiniz çünkü her günkü görme ihtiyaçlarınızla mücadele edebilecek mükemmel bir çözüm olmaları için tasarlanmışlardır. Fakat daha önce de bahsettiğim gibi, PhotoFusion camlar UV ışığına tepki verir, araç içindeyken açık havada olduğu gibi kararmazlar çünkü araç camı UV ışığının bir kısmını emer. Bu da biraz daha az ışık korumasından yararlanacağınız anlamına geliyor, bu nedenle güneş altındaki uzun sürüşlerde güneş gözlüğü kullanmak daha rahat olabilir. Göz bakım uzmanınız, böyle durumlar için ilave bir gözlüğe sahip olmanın tavsiye edilip edilmediğini size söyleyebilir.

DAHA İYİ GÖRME: PhotoFusion, tüm optik ve ZEISS cam kaplamalarıyla birlikte kullanabilir mi?

Volker Gahr: ZEISS ürünlerini birlikte kullanma konusunda müşterilerimizin esnek olabilmesi bizim için çok önemlidir. Bu nedenle prensip olarak PhotoFusion her şeyle birlikte kullanılabilir: tüm cam türlerimizle, tüm farklı kaplama seçeneklerimizle, tüm cam numaralarında ve tüm çerçeve modellerinde. Bu da herkesin kesinlikle PhotoFusion camların ilave rahatlığını deneyip bundan yararlanabileceği anlamına geliyor.

DAHA İYİ GÖRME: PhotoFusion gelişim sürecinin sonu mu anlamına geliyor yoksa kendiliğinden renklenen camlar daha da iyileştirilebilir mi?

Volker Gahr: Gözlük camında yenilik konusunda ZEISS’in 100 yılı aşkın bir tecrübesi var. PhotoFusion ile fotokromik camlar alanında yüksek bir deneyim seviyesine eriştik ve bu elbette gelecekte de üzerine ekleme yaparak geliştirmeyi düşündüğümüz bir durumdur. Performansımızı devamlı olarak iyileştirme hedefimizi sürdürmek zorunda oluşumuzla bir anlamda spor yapıyor gibiyiz. Şu anda lideriz ve kalmak istediğimiz yer de orası!