- Seçmeme yardımcı ol
- Genel bakış
- Uzak gözlükleri ve okuma gözlükleri hakkında her şey
- Progresifler hakkında her şey
- Güneş Camları
- Çalışma gözlükleri hakkında her şey
- Spor gözlükleri hakkında her şey
- Çocuklar için gözlükler hakkında her şey
- Gözlük camı kaplamaları hakkında her şey
- Kontak lensler hakkında her şey
- Gözlük camı temizleme hakkında her şey
- Optometristte
- Home
- Daha iyi görme keşfi
- Sağlık + Koruma
- Mavi ışık nedir ve gözlerimi bundan nasıl koruyabilirim?
Mavi ışık nedir ve gözlerimi bundan nasıl koruyabilirim?
Mavi ışık ve bunun gözlerinize ve görme konforunuza neler yaptığı ile ilgili tüm bilgiler:
Son zamanlarda mavi ışık terimini büyük olasılıkla çokça duydunuz ancak gerçekten ne anlama geldiğini ve sağlığımız üzerindeki etkilerinden endişelenmeniz gerekip gerekmediğini biliyor musunuz? ZEISS uzmanı, DR. Christian Lappe, konuya ışık tutmak için bazı önemli soruları yanıtlıyor.
Dijital bir çağda yaşıyoruz ve her geçen gün akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar gibi cihazlarda daha uzun saatler geçiriyoruz ve bunlarla hayatlarımızı yönetiyoruz. COVID-19 pandemisiyle dijital yaşam tarzına daha da büyük bir yönelme yaşadık. Aslında araştırmalar dünyanın her yerinden, her yaşta insanının, Nisan 2020'den bu yana dijital cihazların başında önemli miktarda daha fazla zaman harcadığını göstermektedir.1
Bu yaşam tarzı değişimi, insanların mavi ışık yayılımının ve bunun uyku düzenlerimiz ve görmemiz üzerinde yaratabileceği olası zararlı etkilerin daha fazla farkında olmasına neden oldu.
Peki mavi ışık tam olarak nedir ve gerçekten kaygılanmamız gereken bir konu mu? ZEISS Vision Care'de Bilimsel İşler ve Teknik İletişim Direktörü Dr. Christian Lappe, mavi ışık konusunda bir uzmandır. Mavi ışıkla ilgili bazı önemli sorulara verdiği yanıtlar, konu hakkında merak edilen birçok hususu açıklığa kavuşturuyor.
Son zamanlarla bununla ilgili çok şey duyuyoruz, peki mavi ışık tam olarak nedir?
Mavi ışığın ne olduğunu anlamak için insanın görme sisteminin nasıl çalıştığı ile ilgili biraz temel bilgilere ihtiyacımız var. Elektromanyetik spektrumun yalnızca küçük bir kısmı insan görme sistemi tarafından görülebilir. Bu kısma genellikle "görülebilir ışık spektrumu" (Visible Light Spectrum - VIS) adı veriyoruz. Görülebilir ışık spektrumu (VIS) görmeyi ve görsel bilgilerin algılanmasını sağlar.
Mavi ışık, görülebilir ışık spektrumunun bir parçasıdır ve hem doğal hem de yapay kaynaklardan yayılabilir. Görülebilir ışık spektrumunun en kısa dalga boyuna ancak en yüksek ışık enerjisine sahiptir.
Dalga boyu nanometre cinsinden ölçülür ve insan gözü yaklaşık 380-780 nm aralığındaki ışığı görebilir. Bu aralık 400 nm'ye kadar ultraviyole radyasyon (UVR) ile 780 nm infrared radyasyon (IR) spektral bantları arasında yer alır.
Peki mavi ışık nereden gelir?
Genellikle doğal kaynaklardan. Güneş en parlak doğal ışık kaynağıdır. Ancak endüstriyel ilerlemeler nedeniyle elektromanyetik radyasyon, dolayısıyla ışık yayan yapay ışık kaynaklarına da sahibiz. Yapay kaynaklar arasında ampuller, yüksek basınçlı lambalar ve günümüzde giderek daha yaygın hale gelen yarı iletken teknolojiler ya da diyotlar (LED-tipi emitörler, önemli yapay mavi ışık kaynaklarıdır) sayılabilir.
Mavi ışık bizi fiziksel olarak etkileyebilir mi, etkileyebiliyorsa nasıl?
Evet, etkileyebilir. Ancak nasıl olduğunu anlamak için önce size biraz temel bilgi vermem gerekiyor.
Çok karmaşık olmasına karşın görme sürecini basitçe düşünelim: Işık göze girer ve gözün retinasının fotoreseptör seviyesini aydınlatır. Giren ışığın geometrisine, yoğunluğuna ve spektral kompozisyonuna bağlı olarak farklı fotoreseptörler özgün sinyaller oluşturur. Bu sinyaller daha sonra görme yolu üzerinden beyne yönlendirilir. Burada görsel korteks tarafından işlenerek çevremizdeki nesnelerin algılanmasında yardımcı olur.
Öncelikle görme için ışık gereklidir. Ancak renklerin etkisi, görme işleminin çok ötesine geçer. Renkler aynı zamanda, biyoritmimizi, fizyolojik ve psikolojik rahatlığımızı etkileyebilecek ve değiştirebilecek biyolojik ya da fizyolojik sistemlerimizle bağlantılıdır. Dolayısıyla renkler, çevre algımızı değiştirebilir, ilişkileri ve duyguları harekete geçirebilir ve fiziksel ritimleri ve ruh halini etkileyebilir.
Fotoreseptif retinal ganglion hücrelerinin mavi ışığa yetersiz maruz kalmasının sarı nokta hastalığı gibi yaşla bağlantılı yaygın göz sağlığı risklerini artırabildiğini ancak uyku bozuklukları, depresyon ve bozuk bilişsel işlevi de tetikleyebildiğini gösteren etkili bir bilimsel araştırma var. Bu bulgular nedeniyle mavi ışığın, uyku düzenlerini etkileyebilen sirkadyen ritimler dahil olmak üzere sağlık ve refahın birçok unsuru üzerinde önemli bir role sahip olduğu ortaya çıkmıştır.
Dijital cihazlardan gelen mavi ışık, retina üzerinde etkiye sahip olabilir mi?
Yüksek enerjili görülebilir (High-Energy Visible) ışığın ve spektrumun mor tarafının, fototoksik mekanizmalarla retinaya zarar verebileceğiyle ilgili bilimsel kanıt vardır. Foto-oksidatif stresin uzun vadeli etkileri retinal hücreyapılarına da zarar verebilir.
Bu durum örneğin güneşten gelen gibi doğal mavi ışığa maruz kalmanın yüksek ışık yoğunlukları ve spektral mavi ışık bileşenleri için doğrudur.
Aynı zamanda tipik dijital ekranların ve LED teknolojisinin kullanıldığı mimari aydınlatmanın, insan retinasına zararlı olarak kabul edilemeyeceği sonucunu ortaya koyan çok sayıda yayım da bulunmaktadır. Bu kaynaklardan gelen tipik yoğunluklar fotobiyolojik risklerin geçerli eşiklerinin çok altındadır.
Dolayısıyla mevcut bilimsel bilgiler, dijital cihazlar ve LED-türü aydınlatmalardan dolayı retina açısından belirli bir tıbbi riski ya da akut tehlikeyi onaylamamaktadır.
Bunlarla birlikte gözün UV radyasyonu ve yüksek enerjili görülebilir ışık (ör. mavi ışık) dahil olmak üzere parlak güneş ışınına maruz kalmaktan korunması gerektiği yaygın biçimde bilinmektedir. Aynı zamanda lazer ışıkları (lazer ışınının renginden bağımsız olarak) gibi yüksek güçlü kaynaklara bakmaktan kaçınmak da önemlidir.
Mavi ışık gözlerinize ne yapar?
Mavi ışık, insanların renkli ve yüksek kontrastlı görmesi için gereklidir ve retinadaki fotosensitif ganglion hücreleri ile mavi ışığın foto-alımı rahatlığımızı etkileyen önemli bir faktördür.
Neyse ki kanıtlar, dijital ekranlardan dolayı retinanın doğrudan zarar görmediğini göstermektedir. Ancak belirli gözümüzün oküler medyasından (kristalin mercek ve vitröz) geçen mavi ışıkla ilgili belirli opto-fiziksel etkiler bulunmaktadır. Bu etkiler, sınırlı görme kalitesi ve algılanan görme rahatsızlığı ile ilgilidir.
Mavi ışık, kısa dalga boyu nedeniyle daha fazla saçılma ve dağınık ışık yaratabilir ve yanal renk dağılması (Longitudinal Chromatic Aberrations - LCA) adı verilen etkilere yatkındır. Dijital cihazlardan gelen aşırı mavi ışık, görme konforumuzu bozar ve genellikle bunu algılayan insanlar tarafından "görme stresi" olarak tanımlanır.
Bu şu anda üzerinde araştırmaların devam ettiği bir konudur. Yapılan çalışmalarda, geç saatlerde maruz kalınan fazla dijital mavi ışığın olası olumsuz etkileri hakkında henüz bir sonuca varılamamıştır. Ancak Gece Yapay Işık (Artificial Light At Night - ALAN) özellikli ergenlerde doğal uyanma-uyuma döngüsünün bozulmasına neden olabilir.
Bu konu hakkında birçok anlaşmazlık var gibi görünüyor. Mavi ışık gözleriniz için kötü müdür?
Mavi ışık spektrumu, hem yararlı hem de zararlı oküler etkilere sahip olduğundan yalnızca iyi ya da kötü diye etiketlenemez.
ZEISS buna, “mavi ışığın iki yönü” adı vermektedir. Göz hasarı riskini azaltmamız gerekiyorsa, farklı bir soruna neden olmamak için bunu çok dikkatli yapmamız gerekiyor.
Örneğin eskiden bazı gözlük camlarında mavi ışığın çoğunu azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran ışık filtleleri yer alıyordu. Bu yaklaşım çok dikkatlice ele alınmazsa birçok sorun ortaya çıkabilir. Bunlardan ilki maviyi engelleyen gözlük camlarının etrafımızın yoğun biçimde sarı ya da turuncu görünmesine neden olabilmesidir. Genel olarak bu tür gözlük camları pek iyi tolere edilemez. İkinci sorun kontrast ve renk görme üzerindeki olumsuz etkidir. Gözlük camlarıyla tüm mavi ışığın yok edilmesiyle ilgili üçüncü sorun, sirkadyen ritimlerimizin düzenlenmesi üzerinde yaratabileceği olumsuz etkilerdir.
Dolayısıyla konu mavi ışık olduğunda dengeleyici bir eylemle karşı karşıya kalırız. Bir tarafta retinayı, daha çok güneşten kaynaklanan gereksiz yüksek düzeylerde mavi ışıktan korumak isteriz. Aynı zamanda görme rahatsızlığından kaçınmak ve dijital göz yorgunluğu (Digital Eye Strain - DES) adı verilen durumun yönetilmesine yardımcı olmak için dijital cihazlardan kaynaklanan dijital mavi ışığın miktarını orta düzeyde azaltmak da isteriz. Diğer yandan doğal uyanıklık etkinliği ve dinlendirici uykunun yer aldığı doğal diurnal döngüyü etkileyebileceğinden yararlı mavi ışığı engellemek istemeyiz.
Dijital göz yorgunluğu dediniz. Bu tam olarak nedir ve belirtileri nelerdir?
Dijital göz yorgunluğu (Digital Eye Strain - DES), görme bozukluğu ve/veya oküler rahatsızlıkla karakterize edilen, giderek artan bir halk sağlığı sorunudur. Bu röportajın girişinde belirtildiği gibi hem işte hem yaşam tarzıyla ilgili etkinliklerde dijital cihazların daha fazla kullanılması, evrensel bir trenddir. DES (ya da bilgisayar görme sendromu), bilgisayarlar, akıllı telefonlar, elektronik okuyucular ve diğer benzeri cihazlarla yoğun görsel çalışmaların neden olduğu bir göz ve görme sorunları kombinasyonudur. DES göz kaslarının yorulması, oküler rahatsızlık, göz yorgunluğu ve göz kaşıntısı, baş ağrıları, bulanık görme ve çift görme gibi çeşitli belirtileri içerir. Bu belirtiler, oküler yapılarla ilgili olabilir ve göz kuruluğunu (yanma, yaşarma, kuruluk, tahriş) içerebilir. Aynı zamanda refraktif, odaklanma ya da iki gözle görme anomalileri dahil görme süreçleriyle ilgili olabilir.
Gözlerimi mavi ışıktan nasıl koruyabilirim?
Mavi ışık korumalı gözlükler takarak. Ancak gözü ve özellikle göz içi yapıları mavi ışıktan korumak, çok kolay bir süreç değildir. Güçlü renk filtreleri ve engelleyicilerle gözün korunması etkilidir ancak görmemizi, algımızı ve rahatlığımızı etkileyen ciddi kısıtlamalara neden olur.
Daha karmaşık ve çok teknik bir zorluk da istenen spektral bandı, takan kişi için kabul edilebilir sınırlamalarla azaltan akılı mavi ışık filtrelemesi yaratmaktır. Tüm gün kullanılan oftalmik gözlük camlarındaki akıllı mavi ışık filtreleri, malzeme ve kaplama bilimi ile uygulanabilir. Biraz daha teknik açıklamak gerekirse gözlük camı malzemesine uygulanacak belirli sübstrat katkı maddeleri, spektraya özgü ışık engellemesini ya da filtrelemesini emilim süreciyle azaltabilir. İstenen dalga boyları sübstrattaki moleküller tarafından emilir ve yapısal foton enerjisi, sübstrat içinde optik olmayan enerjiye aktarılır.
Mavi ışık filtrelemesi için bir diğer seçenek, gözlük camı yüzeyinde işlevsel kaplamalar bulunan mavi ışık korumalı gözlükler takmaktır. Bu tür yansıma kaplamaları, istenen spektrayı geri yansıtarak yansıyan ışığın gözlük camından girmesini engeller.
Her iki yaklaşımda da geri yansıtılan ışık ve sübstrat tarafından emilen ışık, göze ve retinaya ulaşmaz.
Mavi ışığa karşı koruma neden önemlidir?
İki ana gereksinimi karşılar:
- Doğal güneş ışığından gelen yüksek yoğunluklu mavi ışığa maruz kalmanın uzun vadeli dejeneratif etkilerinin önlenmesi ve buna karşı koruma sağlanması. Mavi ışığın yapısal enerjisi, retina hücrelerinde foto-oksidatif gerilimi tetikleyebilir ve artırabilir. Bu fototoksik süreçlerin, birikimsel olduğu varsayılmaktadır ve bu süreçler sık sık belirtilen Yaşla Bağlantılı Sarı Nokta Hastalığı (Age-related Macular Degeneration - AMD) gibi göz hasarlarına neden olabilir.
- Diğer gereksinim görme konforuyla ilgilidir. Mavi ışık, dijital göz yorgunluğuna katkıda bulunduğu düşünülen göz içi saçılıma ve renk sapmalarına neden olabilir. Aşırı mavi ışık psikolojik parlamanın nedenlerinden biri olarak da belirlenmiştir.
Gözlük camı kaplaması ile gözlük camı yapısına dahil edilen mavi ışık koruması arasındaki farklar nelerdir?
Tüm gün kullanılan oftalmik gözlük camlarındaki akıllı mavi ışık filtreleri, malzeme ve kaplama bilimi ile uygulanabilir. Gözlük camı malzemesine uygulanacak belirli sübstrat katkı maddeleri, spektraya özgü ışık engellemesini ya da filtrelemesini emilim süreciyle azaltabilir. İstenen dalga boyları sübstrattaki moleküller tarafından emilir ve yapısal foton enerjisi, sübstrat içinde optik olmayan enerjiye aktarılır.
Mavi ışık filtrelemesinin bir diğer yolu, gözlük camı yüzeyinde işlevsel kaplamalar kullanmaktır. Bu tür yansıma kaplamaları, istenen spektrayı geri yansıtarak yansıyan ışığın gözlük camından girmesini engeller. Genellikle istenmeyen yansımaların önlenmesi için üst düzey gözlük camlarına uygulanan Antirefle (AR) kaplamalarla karıştırılmamalıdır. Gözlük camlarına uygulanan mavi ışığa karşı koruma kaplaması, engellenmesi istenen spektrumun yalnızca belirli bir kısmını ve yoğunluğunu yansıtır. Dolayısıyla AR kaplamanın bu amaç için değiştirilmiş halidir.
ZEISS'in gözlük camı yapısı içinde mavi ışığa karşı korumanın yer aldığı yeni bir gözlük camı teknolojisi geliştirdiğini duydum. ZEISS BlueGuard Gözlük Camlarının nasıl çalıştığını bize anlatır mısınız?
ZEISS BlueGuard Gözlük Camları gözlük camı sübstratındaki özel mavi ışık emici moleküllerin, mavi ışık spektrumunun belirli bölümlerini engellediği en yeni organik-kimyasal teknolojisini kullanmaktadır. Daha önceki malzeme-içi mavi ışık korumalı camların, gözlük camından ışık geçişini azalttığı ve sarılığı düzeltmek için kullanılan gri/mavi renk eklentileri nedeniyle renk bozulmasına neden olduğu görülmüştür. Ancak en yeni teknolojimiz sayesinde ZEISS malzeme bilim insanları, netlik ve ışık geçirgenliği arasında en iyi dengeyi buldular. ZEISS BlueGuard Gözlük Camları, zararlı olabilecek mavi ışığı %40'a varan oranlarda engellemekte ve 400 nm'ye kadar tam UV koruması da sağlamaktadır.1
ZEISS BlueGuard Gözlük Camları ile hala o rahatsız edici görülebilir yansımalar oluşuyor mu?
Yansıtma yerine ışık emilimi ilkesi sayesinde aynı zamanda çok daha az fark edilebilir mavimsi yansıma oluşuyor.
BlueGuard Gözlük Camlarını kullanırken nasıl görüneceğim? Video görüşmesi yaparken bile insanlar gözlerimi ve detaylarımı net biçimde görebilecek mi?
Gözlük camı yüzey yansımalarının azaltılması, birçok gözlük takan kişi açısından, video konferanslarda kendimizi daha sık gördüğümüz için ciddi bir sorun haline geldi. Eğer mavi ışığı engelleyen gözlükler takıyorsanız, yapay ışıktan kaynaklana mavimsi bir yansıma fark edebilirsiniz (odalar ve masalardaki modern mimari LED-türü aydınlatmadan kaynaklanan daha fazla mavi ışık spektrumu ve web kameralarına özel mavi ışık hassasiyeti nedeniyle). ZEISS BlueGuard Gözlük Camlarıyla birçok insan, yüksek yansıma özellikli kaplamalara sahip geleneksel mavi ışık kaplamalara kıyasla daha az yansıma ve gözlüğün arkasındaki gözlerin daha iyi göründüğünü algılamaktadır.
BlueGuard Gözlük Camları takarsam, hala cihazlarımın ekranını net biçimde görebilecek miyim?
Mavi ışığı filtreleyen gözlük camlarının mavi ışığı azaltması, tipik olarak herhangi bir sınırlama olmadan görme konforunu koruyacak ya da iyileştirecek şekilde tasarlanmıştır. Tabi ki doğru numaralı ve takan kişinin kendi görme görevi için doğru optik cam tasarımları da iyi bir görme için önemli etkenlerdir.
BlueGuard beni zararlı olabilecek mavi ışığa karşı koruyor ama UV radyasyonu ne olacak?
UV koruması ve mavi ışık filtrelemesinin tamamen iki farklı konu olduğunun bilinmesi önemlidir. BlueGuard Gözlük Camları tam UV koruması ile geldiğinden ve 400 nm'ye kadar UV radyasyonunu engellediğinden bu konuda içiniz rahat olabilir.
BlueGuard Gözlük Camları, sürekli/kalıcı olarak takılabilir mi?
Kesinlikle. Açık ve kapalı alanlarda tüm gün boyunca kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır.
Çocuklarım BlueGuard Gözlük Camları kullanabilir mi?
Her yaştan kişi tarafından kullanıma uygundur. Ancak kişiye özel görme ihtiyaçları için her zaman bir göz sağlığı uzmanına danışılmalıdır.
BlueGuard Gözlük Camlarını araba kullanırken de takabilir miyim?
ZEISS BlueGuard Gözlük Camları, araba kullanmak için de çok uygundur. Açık ve kapalı alanlarda tüm gün boyunca kullanılabilecek gözlük camlarıdır.
Görme Profilim
Kişisel görme alışkanlıklarınızı şimdi belirleyin ve kişiselleştirilmiş gözlük camı çözümünüzü bulun.
Yakınınızdaki ZEISS Gözlükçüsünü Bulun