Ve aniden daha iyi görmeye başlarsınız – gece vakti ve az ışıkta bile

Karanlıkta bir şeyleri ayırdetmek zordur, yani gözlerimizin daha çok çalışmaları gerekir. Pek çok insan gece vakti veya az ışıkta net bir şekilde görmeye çalışmayı yorucu bulmaktadır; hatta bazıları kendilerinde gece körlüğü olduğunu bile söyler. ZEISS i.Scription teknolojisine sahip camlar, az ışık bulunan ortamlarda daha iyi görmeye yardımcı olarak gece vakti ve az ışıkta daha canlı ve net bir görüş sağlar, karanlıkta araba kullanırken bile parlamayı azaltır ve daha parlak renkler ve gelişmiş kontrast algısı sunarlar.

Akşam olduğunda gözlerimiz, gün boyunca onları yoğun bir şekilde kullandığımız için doğal olarak çok yorulmuş olurlar. İnsanlar bir de gece körlüğü ile başa çıkmak zorunda kaldıklarında bu durum hızlıca göz yorgunluğuna yol açabilir ve bu sadece direksiyonun başına geçtiğinizde gerçekleşmez. Sokak lambaları gibi kaynaklardan gelen ışık huzmeleri, mağaza camları gibi yüzeylerin yarattığı yansımalar ve genel olarak kötü görme çoğu zaman görüşü azaltır. Bu durum pek çok insanın kendini kısıtlanmış ve tehlike altında hissetmesine neden olarak onları kış mevsimi boyunca gece dışarı çıkmaya daha az hevesli hale getirir. Daha sonra insanlar sık sık, gece körlüğü olarak bilinen olgu hakkında aralarında konuşurlar. Bu, gözler gece vakti en iyi performansla çalışmadığında yaşanan şeydir, bu esnada insanlar dünyayı gündüze göre daha farklı görürler. Gündüz fark edilmeyen görme sorunları böylece az ışıkta hızlıca bir engel haline gelebilirler.

Bu sorunu nasıl çözebiliriz? Çözümlerden biri, i.Scription^® teknolojisine sahip camlardır. Bu camlar, şimdiye kadar cam tasarımında fark edilmemiş görme sorunlarına yöneliktirler ve özellikle gece vakti ve az ışıkta daha canlı, yüksek kontrastlı ve daha parlak bir görüş sunarlar. Gözlük takan pek çok insanın daha iyi görmesini sağlarlar ve görsel algılamayı çok daha rahat bir hale getirdikleri için insanlar gözlüklerini kullanmaya başladıkları ilk andan itibaren bu rahatlığı hissederler.

Gözlükçülerde veya hastanelerde yapılan geleneksel göz testleri, gözlük takan insanların tam olarak ne kadar görebildiklerine dayanmaktadır. ZEISS i.Scription teknolojisine sahip camları üretmek için gözleriniz subjektif gözlük muayenesi ile ve ZEISS i.Profiler^plus adını verdiğimiz özel bir bilgisayar kontrollü ölçüm sistemi kullanılarak analiz edilir. Standart işlemlerin tersine bu sistem ayrıca görüşünüzü, gözbebekleriniz "karanlık etkisi" ile büyüdüğünde de ölçer ve dalga yüzeyi (wavefront) teknolojisinin yardımıyla kapsamlı, bireysel bir görme profili oluşturur. Kulağa biraz karmaşık gelse de bu aslında son derece basittir: Wavefront teknolojisini kullanırken ışık dalgaları (“dalga yüzü”) gözün üzerine düşer ve bu dalgaların yarattığı yansımalar minik sensörler kullanılarak ölçülür. Bu uygulama, gözlerinizin tüm özel niteliklerinin tespit edilmesine yardımcı olur. Göz analizi alanında bir milattır bu. Gündüz vakti gözlere daha fazla ışık geldiği için gözbebekleri daha küçük olur. Ama gece olduğunda büyürler. Geleneksel ölçüm ekipmanları gözleri sadece gündüz şartlarında analiz edebilirler. Sorun şu ki, gözbebeğinin gece vakti nasıl değiştiği cam tasarımına yansıtılamaz, büyüyen gözbebeği daha düşük bir odaklanma derinliği yaratır ve artık daha büyük olan gözbebeğinin çevre bölgelerindeki görme sorunları, gözbebekleri küçükken ölçülebilen görme sorunlarına eklenir. Bu nedenle, geleneksel camları kullanmak, gözbebekleriniz büyükken net göremeyeceğiniz anlamına gelebilir.

Bu gerçek, Pforzheim, Almanya'daki Optiker Schütz bünyesinde optometrist olarak görev yapan ve söz konusu yeniliğin büyük bir hayranı olan Jürgen Jainta tarafından da doğrulanmaktadır. Kendisi, bir hastanın gündüz vakti, yani gözbebeklerinin daha küçük olduğu zamanlardaki görüşü ile gözbebeklerinin büyüdüğü gece vaktindeki görüşünün gerçekten aynı olup olmadığını belirlemenin sadece ZEISS i.Profiler^plus ile mümkün olabileceğine inanmaktadır.